5 Nisan 2012 Perşembe

Emektarlar vintage olmuş!

Liseden beri benimle oradan oraya gezen, üniversiteye hazırlandığım o uzun ve uykusuz gecelerimde bana yoldaşlık eden, yurt odalarında, öğrenci evlerinde, final sınavı gecelerinde, şarkılara eşlik etmeli öğrenci eğlencelerinde hep benimle olan canım radyolu teybim, emektarım, Rüya'nın diline düştü. Kuşağımızın farklı olduğunu hiç bu kadar net anlamamıştım sanırım. Neyse, o radyo İstanbul'a da benimle geldi, bekarlık, evlilik,  annelik derken, hep mutfakta durdu. Hala çalışıyor üstelik. Zaten  eskiler değil yeniler bozuluyor bu çağda.. Dün Rüya, radyonun çatata patata sesler çıkaran tuşlarıyla (eski tuşlar gürültülü hakikaten, dokunmatiklere alıştık gitti) oynarken, kaset çalar kısmının kapağı pat diye açıldı. Rüya şaşkın;
-Ah! Anne! Bu ne? Buraya ne koyuyorsunuz ki?
Ağlayasım geldi. Yeni kuşak bunu bilmiyor a dostlar;

    -Eskiden kasetler vardı Rüyacım. Yani mesela DVD, CD gibi ama diktörgen şeklinde, işte biz müziklerimizi ordan dinlerdik.
  -Niye ki? 
-Çünkü CD o zaman yoktu.
-Niye ki?
Bu niyeler beni öldürecek.
-Çünkü daha yapılmamıştı. Biz CD diye birşeyi hiç görmemiştik.
Uzunca bir süre düşündü ve..
-Yani benim gibi mi?
-Evet aynen öyle.
"Bu benim gibi "de ayrı bir post olsun. Anne ve babasının düğününde olmadığını anlayan Rüya'nın dramı adlı yeni bir postu bekleyin..
Demem o ki, böyle bir bağlantı kurdu Rüyacık. Çünkü dünyanın kendisiyle başladığını düşünüyor, aslında hepimiz gibi. Bilsek de unuttuğumuz şu gerçeklerden biri işte.
Ve ben tabii ki kendimi yaşlı hisettim. Ey muhteşem 80'ler nerdesin. Teypte seslerimizi kaydetme oyunları, dinleyip dinleyip kikirdemeler, kasedi kalemle sarmalar, aranjmanlar, kasedin içindeki bantı çıkaran çocukların işittiği azarlar..
Yeni nesil, bağlantıyı geçtim, ordaki o siyah iki gözlü diktörgen şeyin ne olduğunu bile bilmiyor.
Şimdi ah eskiler vah eskiler yapıp nostaljik ve melankolik olmayacağım. Ama işte biz gerçekten bambaşka kuşaklarız ya, bunu apaçık görmek tuhaftı doğrusu.

Canım Erol Evginim, küçükken seninle evlenmek istiyordum. Senin şarkılarını ezbere biliyor, sen TRT'ye çıkınca başından ayrılmıyordum. Yayın koptuğunda da mavi bir vazoya bakıyorduk. Sonra yayın bitiyor ve dedem bizi İstiklal Marşı'nda hazırola geçiriyordu. Eski günlerde.. 

4 yorum:

  1. Benim ufaklıklar görse onlarda ne işe yadağını anlamazlardı ..:))))
    Sevgiler canım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa merhaba ben ne kadar geç gördüm bu mesajı. olabilemez. çok üzüldüm. evet anlamıyorlar. buna üzülmek mi gerek bilmiyorum ama insan bi tuhaf oluyor.

      Sil
  2. yeni yazılarını merakla bekliyoruz...

    YanıtlaSil